5 Ocak 2015 Pazartesi

Dindar ve dinci sözcükleriiyle sanatkar ve sanatçı sözcüklerinin arasındakine benzer bir bağ var mıdır.

Sanatkar daha çok zanaatkar için kullanılır, ikisi de sanat sözcüğünün iki dilden aynı aklama gelen -kar ve -cı eklerini alıp sanat icra eden kişi anlamına bürünmüşlerdir. Sanatkar daha çok bakır dövmek, ahşap oymak gibi kaba sanatları yapan kişilere deniyor. Sanatçı da yaygın kullanımında komik bir şekilde pavyonlarda şarkı söyleyen travesti ya da kadınlara deniyor. Tabii sanatçının bir de entellektüel kesimde gerçek anlamında kullanımı var ki müzik, edebiyat, bale, tiyatro gibi bir sanat dalını icra ya da inşa edene deniyor. Şimdi tabii bunların hiçbiri dindar ve dinci alakasına sahip değil. -cı eki oldukça değişken anlamlarda kullanılan bir ek. Mesela arabacı dediğimizde arabayı kullanan kişiden bahsederken tüpçü dediğimizde tüpü satan adamdan bahsederiz hatta lağımcı dediğimizde yolu kazıp kanal döşeyen kişiden bahsederiz. -cı eki kısaca başına gelen isimle olan herhangi bir ilgiyi ifade ediyor ör. satıcı, icracı, inşacı vb. Akılma gelmişken İngilizceci ya da kimyacı da yine çok farklı bir ilgiyi ifade ediyor. Aslında -kar'dan çok -dar ekine benziyor -cı eki. Manidar, veznedar, haznedar, dindar da sadece bir ilişki olduğunu gösteriyor ve o ilişki başa gelen isme göre değişiklik gösterebiliyor. Tabii yine de bazı aynı isimler için Arapça'dan gelen -dar ve Türkçe -ci eki farklı anlamlara da gelebiliyor. Örneğinizdeki dindarda ki -dar eki ilişkiyi dini bütünlük, dinin gereklerini olabildiğince yerine getirme olarak tanımlarken -ci eki pidecide olduğu gibi dini satan, onu maddi çıkarları için alet eden kişi anlamına geliyor. . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder