Neyse sonuçta milletin toprağını işgal eden devletler önünde sonunda o topraklardan çıkmak zorunda kalmışlardır. Çağımızda milletin ülkesini işgal edip dünya liderliğine soyunma devri kapanmıştır. Dünyayı çok uluslu şirketler yönetir ki onlar için hangi ülke olursa olsun bir pazardır. Her geri zekalının bile kullanabileceği kılıcın hükmü azalmış onun yerine kalemin hükmü yükselmiştir. Çağımızda medeniyetleri geride tutan dogmalardan sıyrılıp, teknolojiye ayak uydurup hatta ön ayak olup, çağdaş buluşlar, verimli üretim, iyi pazarlama yapan devletler yükselmekte; bizde bilim yapılmaz, başıma icat çıkarma, eski köye yeni adet getirme zihniyetindeki ülkeler de pazarda sömürülen müşteri konumundaki karanlıklarına zamanla daha da gömülmektedir.
Medeniyetin dünyadaki seyrine de bakarsanız doğudan batıya bir yol izlemektedir. Yazılı tarihe göre Uzak Doğudan sonra medeniyet Orta Doğuya uğramış birkaç yüzyıl sonra özellikle matbanın icadından sonra (1450'ler sonrası, Osmanlılar dogmalarının gözlerini kör etmesi neticesinde bunu atlamışlardır, ileriyi görebilselerdi bugünkü durum çok farklı olabilirdi, yıkımları duraklama döneminden 200 öncesinden belirlenmiş) batıya, Avrupa'ya geçmiş onu takiben ABD'ye sıçramıştır. Benim kanaatim medeniyetin turunu tamamlayıp yine Uzak Doğuda yükseleceğidir. Hatta bu durum 3. Dünya savaşına da neden olabilir. Birkaç yüzyıl sonra mutlaka tekrardan bu taraflara da gelecektir. Nasıl ki hiçbir devlet topraklarını işgal ettiği ülkeleri sonsuza kadar elinde tutamazsa, hiçbir devlet ekonomik olarak sömürgeleştirdiği ülkeleri de sonsuza kadar elinde tutamaz. Unutmayalım ki gökteki yıldızlar bile doğar, parlar, son kez kocaman bir parlar ve ölürler.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder