1 Kasım 2014 Cumartesi

“Şerefsizlik yapıyorlarsa bu alçaklıktır” ne demektir?

Yazan: Şaman Bayyurt

Uyanın arkadaşlar, ülkeyi hala bunlar yönetiyor... TC'mizin bir bakanı nasıl böyle anlamsız cümleler kurabilir? Neden bizi bu cahiller yönetiyor? 9 ayda 1400'ün üstünde işlenen iş cinayetleri bu adamı nasıl oluyor da koltuğunda 5 cm kadar bile kıpırdatamıyor? 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik: “Bu acı çekilecek gibi değil. Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. " Kim bu bakanın da üstünde olan 50 kişi? Hani hiyerarşiye bakarsak bakanın üstünde önce başbakan ardından da cumhurbaşkanı var. Tamam ikisini bulduk ama kalan 48 kişi kim? Nasıl oluyor da bakanın emirlerini geçersiz kılabiliyorlar? 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik: "İşverenler ‘İşçiye 3 kuruş ödeyeceğiz’ diye işçiden 5 kuruşu kesiyor. Biz o parayı kesilsin diye vermedik. Buradaki talihsizlik yasanın yeni yürürlüğe girmesi. " Madenciliğe sübvansiyon verdiklerini söylüyor, köle pazarını desteklediklerini söylüyor, hatta o katillere verilen desteğin bizim cebimizden çıktığını söylüyor. Bu paranın nereye gittiğini bakanlık kontrol etmeyecekse kim edecek? Biz mi kontrol edeceğiz yoksa madendeki ekmek savaşçısı mı? 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik: "Sorumluluk hepimizde can önemliyse kapatırız. Ancak ‘Tehlike geliyor’ diyecek olan buradakilerdir. " Arkadaşlar, akape çığırtkanları, Romalılar, her neyseniz işte; TC'mizin bir bakanı nasıl "can önemliyse" diyebilir? Bilmez mi ki can herkesin en önemlisidir? Kendi canı önemsiz midir? Tehlike geliyor diyecek olanlar neden işçiler oluyor? Tema defalarca demiş, CHP defalarca soru önergesi verdi, hainler oy birliğiyle önergelerin okunmasını bile reddetti. Tehlike geliyor diyerek bakanın kafasına balyozla mı vurulmalı ki anlasın? Kaldı ki sorumluluk hepimizde derken umarım kendi partidaşlarını kast ediyordur, evet sorumluluk hepsinde. Aslında doğru bir miktar da bu cühelaya oyunu kanlı kömür karşılığı satan onlardan daha cühela olanda. Hepimize hala ulaşamıyorum yine de...

Çalışma Bakanı Faruk Çelik: "Keşke kayıpsız aklımız başımıza gelse. "
Ne demek keşke kayıpsız aklımız başımıza gelse? Soma'daki en az 301 gömülü madenci yeterli kayıp değil mi? Madenlerin yetersiz güvenliği konusunda uyaran kurumlar da mı akıllarını başlarına getirmiyor? Hadi diyelim çok çalışıyorlar, meclisten çıkamıyorlar, CHP'nin verdiği soru önergelerini oybirliğiyle reddetmek tam bir kötü niyet göstergesi değil midir? Torba yasa diye karanlık bir şeyler yaptılar, orada aydınlık olan bir madde var, uygar ülkelerdeki madenlerde kullanılan yaşam odalarından bu ülkede tasarruf edilmesi neden? Bir Ak Saray fiyatına tüm madenlerimize yeterli yaşam odası alınamaz mıydı? 

Bunlar ne zamandan beri bu kadar vurdumduymaz oldular? Yoksa başından beri mi böylelerdi? Arkadaşlar bakın adam acılı halkla konuşmaya gidiyor ve tüm sözleri ofsayt. Bir tane doğru laf edemez mi bir bakan. "Getirin müfettişleri hemen hesap soruyoruz. " "Getirin maden sahibini onu da hemen hapse atıyoruz. " "Asansörüne bakmayan Torun paşayı da içeri atıp zindanda çürütüyoruz" "Kontrollerini yapmayan yapı denetim firmalarının yöneticileri de katil oldu, onlar da içeri" "Doğrudur, şantiyede TOKİ yazdığından kontrol edilemiyor, hemen TOKİ'yi dağıtıyor ve şantiyenin kontrolünü yolsuz yollarla engellediklerinden yöneticilerini ellerindeki kanlarla zindanlarda çürütüyoruz" "Soma holding sahibi yaptığı soy kırımın hesabını istisnai bir şekilde yürürlüğe koyduğumuz idam cezasıyla veriyor" "Soma'yı kontrol eden müfettişleri de zindanlarda çürütüyoruz. " "Soma Holding artık dağıtılıyor ve bu ülkede herhangi başka bir iş daha yapamayacak. " "İsparta'da aşırı doldurulmuş ve muhtemelen kabak lastiklerle yolda olan, hiçbir muayenesi yapılmamış midibüsü o işçileri almaya yollayan patron zaten artık bir daha çıkmamak üzere hapiste. " Gibi laflar bekliyoruz bakandan. 

Kontroller yapılmazsa, hatalı davrananlar cezalandırılmazsa kapitalizmin hüküm sürdüğü tüm ülkelerde olduğu gibi burada da bütün bu namussuzluklar yapılacak, insanlar ölmeye devam edecektir. Hatta sonunda da "Bakanlığım döneminde 5000 kadar işçinin kanı ellerimde, tamam milletvekili olduğum için cezalandırılamıyorum ama ben namuslu bir adamım, her işimi doğru yaptım, saklayacak bir şeyim yok, bağımsız yargıya karşı ifade vermek istediğimden, tüm çabalarıma rağmen beceremediğim işimden istifa ediyorum. " demesini bekleriz. "Türk yargısı artık akape güdümünde olduğundan Almanların itinalı işine güvenirim, beni alman savcı ve yargıçların yargılamasını istiyorum" da diyebilir. Hatta işi abartıp "Partimizin iktidar döneminde 12 000'in üstünde işçiyi ihmalkarlıklarımız sonucunda öldürdük, oy için bedava dağıttığımız kömürler nereden geliyordu, hiç sordunuz mu? Tüm parti, başta oy toplayan yöneticilerimiz olmak üzere bu ölümlerden sorumludur. Artık bu partiye oy vermeyin hatta yargılanmaları için direnin." de diyebilir. Kimse ayıplamaz, hepimiz vay be ne harbi herifmiş deriz...

Nerem doğru ki ülkesinin sade vatandaşı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder