1 Kasım 2014 Cumartesi

Nükleer Santral Patlaması Tüpgazla Karşılaştırılamaz.

Yazan: Şaman Bayyurt

Fotoğrafta nükleer reaktör patlaması sonrası Fukuşima civarında büyüyen karpuzu görüyorsunuz. Nükleer serpinti insanların genetiğini de benzer şekilde etkiliyor. "Cep telefonları, Mikrodalga Fırınlar radyasyon yayar mı? " sorusuna bu kadar kafa yorup nükleer santral inşasına hiç karşı çıkmayan insanları anlamıyorum. Soma'da devletin başından madenin işçi çavuşuna kadar bütün mekanizmanın ihmali vardı ve ihmale devam edilmesi daha iki gün önce yasallaştırıldı. İktidar partisi kömür madenlerinde yaşam odalarının gereksizliğini iddia ederek yasa önergesini bir kez daha reddetti.
nNükleer santral işletmesi çok daha pahalı ama getirisi de çok daha yüksek bir girişim. İşin komiği bu girişimin de en üst patronu devletin başı ve inşaatı yapan firma Soma'daki madenin çökmesine sebep olanla aynı. Yapılan nükleer santralin yapımı ve işletmesinde Soma'dakinin aynı ihmaller olmayacağını düşünmüyorsunuzdur herhalde. Soma'da 301 kişi öldü. İhmalcilik, sineğin kanadının yağını çıkartmacılık aynı tarzda devam ederse ki iktidardaki kişinin halktan güven oyunu öyle ya da böyle aldıkça tarzını değiştirmeye hiç niyeti yok, bu sefer 3 milyon kişi ya da daha fazlası ölebilir, on binlerce kilometrekare yurdum toprağı yaşanamaz/kullanılamaz hale gelebilir.

Bunun şöyle:
inploid.com/t/nukleer-santraller-ulkemi... 
pırıl pırıl alternatifleri varken dünya için 1950'lerde başlayıp artık terk edilen bu eski ve tehlikeli teknolojinin yarım yüzyıldan uzun bir zamanın ardından ülkemize girmesi bence tamamen gereksiz ve tehlikeli. Soma'da 301 canın ölümüne karar veren yetkili nükleer santral patlamasını da tüp gaz patlamasına benzetiyor, yani hiçbir fikri yok. Nasıl ki küçük bir çocuğun eline ateşle ilgili cehaletinden dolayı ateş verilmezse tüp gazcının da nükleer santral yapmasına, onun patronu olup onu yönetmesine ve sonucunda da yakın bir zamanda muhtemelen patlatmasına izin verilmemeli.


1264

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder