22 Aralık 2014 Pazartesi

Dil teorileri.

İlk olarak dilbilimcileri ikiye ayıran temel görüşler vardır. 
a)- Monojenistler; bir nevi dililimcilerdir, dilin tanrı tarafından bir bütün olarak insanlara armağan edildiğini ve zamanla değişik yörelerde değiştiğini savunurlar. Bu kişiler de aslında Güneş Dil Teorisinde olduğu gibi tüm dillerin tek bir ortak atası olan bir dil olduğunu savunurlar. Dilbilimsel yaradılışçılık diyebiliriz. Kökeni tanrıya, kitaba bağlayıp bir seviyesinden sonrasını araştırmazlar.
b)- Polijenistler; ise önce jest ve mimiklerle anlaşıldığı ardından doğadaki seslerin yansıtılması, taklit edilmesi şeklinde seslerle ve ardından da oluşan ilk sözcüklerle anlaşıldığı şeklinde düşünen bir nevi dilbilimsel evrimcilerdir. 

Dil teorileri de aslında bu ikinci gruba aittir ve ilk kelimenin kökenini araştırırlar. 
  1. Alman dilbilimci Max Miller tarafından ortaya atılan Yansıma Teorisi dilin insanların doğada duydukları sesleri yansıtmasıyla oluşmaya başladığı üzerine kurulmuştur. Teoriye göre insanlar öncelikle kuş, hayvan, su, rüzgar, gök gürlemesi gibi sesleri taklit etmişler ve bu seslerden zamanla sözcükler oluşmuştur. Dillerin akrabalığı da yansıtılan seslerin dünyanın her yerinde aynı olmasından kaynaklanmaktadır. Tabii her teori gibi bu teori de eleştirilmiştir. Tüm dillerde yansıtmalı sözcükler azdır ve tüm sözcükleri bu sözcüklere bağlamak imkansıza yakındır.
  2. Ünlem (Ata) Teorisi ilk sözcüklerin insanların şaşırdıklarında, korktuklarında ya da öfkelendiklerinde ağızlarından otomatikman dökülen ünlemlerden çıktığını ve diğer tüm sözcüklerin bu ünlemlerden türediğini savunur. Bu teoriyi eleştirenler ise tüm dillerdeki ünlemlerin az olduğunu ve tüm sözcükleri bu az sayıdaki ünleme bağlamanın çok zor olduğunu savunurlar.
  3. Psikolojik Teori ise dilin aynen bir bebeğin dil öğrenmesi gibi evrilmiş olduğunu savunur ki en akla yakını da budur. Önce jest ve mimiklerle duyguların, isteklerin vb anlatıldığı ardından yapılan mimiklere uygun tek heceli sesler ve el işaretleri yapıldığı ve ardından bu seslerin birbirinden ayrışarak sözcükleri oluşturduğu savunulur. Resim ve yazı ile dilin ifade edilmesi en son ortaya çıkmıştır.
  4. Bir de dünyada neredeyse hiç yer edinememiş Güneş Dil Teorisi vardır. Teoriyi 1927'de ilk defa bilim dünyasına sunan Sırp Hermann Feodor Kvergiç'dir. Kvergiç'e göre dünyadaki ilk dil Türkçe'dir ve tüm diğer diller Türkçe'den türemiştir. Örnek olarak School ve okul, God ve Türkçe kut ya da electric Uygurca yaltrık (parıltı), bulletin Türkçe belleten gibi çoğu dilbilimciye saçma gelen etimolojik bağlar kurmaya çalışmışlardır. Bu teoriyi tarihçilere göre Türk halkına ümmetçi Araplar ve İranlılar olmadan da bir millet olabileceklerini anlatmak onların ezik hissetmesini önlemek amacıyla Atatürk de desteklemiştir.

2 yorum: