22 Aralık 2014 Pazartesi

Uranyum ülkemizde ne kadar var? Neden işlenmiyor? İşleniyorsa nerelerde kullanılmaktadır?

Uranyum doğada hiçbir zaman serbest olarak bulunmaz. Çeşitli elementlerle birleşerek uranyum minerallerini meydana getirir. Yerkabuğunda yüzlerce uranyum minerali vardır; ancak bunların büyük çoğunluğu ekonomik boyutta uranyum içermezler. Ekonomik yatak oluşturan ürünler autunite, pitchblende (uraninite), coffinite ve torbernite'tir. 

Bugün için uranyum ve toryum nükleer enerji hammaddeleri kapsamına girmektedir. Ancak, toryuma dayalı nükleer santralların henüz ekonomik boyutta devreye girmemeleri nedeniyle, toryum, halen sırasını bekleyen bir nükleer yakıt hammaddesi durumundadır. 

Dünya uranyum kaynakları çeşitli üretim maliyetlerine göre, görünür ve muhtemel olarak sınıflandırılırlar. Günümüzde genellikle kg'ı 80 ABD dolarına mal edilen görünür rezervlerden uranyum üretilmektedir. Dünyada bu şekilde hesaplanan 2,60 milyon ton görünür uranyum rezervi vardır. 

Türkiye'de uranyum aramalarına 1990 yılı sonuna kadar devam edilmiş ve 5 yatakta toplam 9.129 ton görünür uranyum rezervi ortaya konulmuştur. Bu 5 yatağın ortalama tenör ve rezervleri, aranıp bulundukları yıllarda, dünyaca kabul edilen ekonomik sınırlarda olmalarına rağmen, bugün için, bu değerler söz konusu sınırların oldukça altında kalmıştır. Bunun nedeni, son yıllarda nükleer santral planlamalarındaki önemli değişmeler ve özellikle Kanada ve Avustralya'da yüksek tenörlü, üretim maliyetleri çok düşük uranyum yataklarının bulunmasıdır. 

Türkiye'de, geçmiş yıllarda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Eskişehir- Sivrihisar-Kızılcaören yöresindeki nadir toprak elementleri ve toryum kompleks cevher yatağında, ortalama tenörü %0,2 ThO
2 olan 380.000 ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Ancak, söz konusu sahadaki toryumun zenginleştirilmesiyle ilgili teknolojik sorunlar henüz tam olarak çözülememiştir. 

Sonuç olarak artık ardı ardına kapatılan, tehlikeli ve modası geçmiş, 50'lerin teknolojisi olan fisyon reaktörlerinde kullanılır. Ülkemizde ekonomik değeri olan uranyum yoktur. Diğer kullanım alanı atom bombalarıdır, onu da yapmamıza şükürler olsun ki ABD izin vermez. Dolayısıyla uranyumun kullanım alanı da gittikçe azalmakta, madenlerden çıkartılması da ekonomik olarak mantıklı olmamaktadır. 

Yeni nesil nükleer reaktörler hammadde olarak radyoaktif olmayan hafif elementleri (hidrojen, düteryum, tirityum) kullanıp onları füzyon tepkimesiyle radyoaktif elementlere dönüştürür. 

kaynak: enerji.gov.tr/index.php? Sf=webpages& b=uranyumvetoryum& bn=228& hn=228& nm=390& id=393

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder