6 Aralık 2014 Cumartesi

Türkiye'de işsizlik sorunu var mı yoksa insanlar iş mi beğenmiyor?



Tuzla'daki şantiyemiz için İnşaat Mühendisi aranıyor. 1500TL maaş + sigorta + yemek + yol.Diye ilanlar var. Şaka gibi değil mi? Bu adamı gidip sigorta dolandırıcılığı + vergi kaçakçılığından tutuklamak lazım değil mi? Sigorta dedikleri zaten asgari ücret üstünden ayrıca ilana yazılması tamamen abes, çünkü işveren çalışanını sigortalatmak zorunda. 

Uygar bir ülkede bu ilanı veren adama çalışma bakanlığı anında müfettiş gönderir ve burnundan fitil fitil getirirler.

Yemek denilen şey eğer şantiyede ise fena değil ama değilse ne kadar ucuz yerseniz yiyin bir ay yetmeyecek kadar bir Ticket kartı oluyor. Kaldı ki o kartlar belli bir fiyat kategorisinin üstündeki yerlerde geçiyor. 

Esnek çalışma saatleri istiyorlar bir de. Yani esnek deyince sakın "bir gün fazla çalışırım, diğer gün de az" diye düşünmeyin. Yurdum iş terminolojisinde esnek saat demek bir gün çok ertesi gün daha çok çalışma demek. 

Haftada bir gün, şansınız varsa hafta sonunuz oluyor ona da utanmadan "tatil" diyorlar. Şansınız varsa diyorum çünkü gerçekten öyle, her hafta bir gün "tatil" olacak diye bir kural yok. 

Fazla mesai ücreti diye bir şey duymuş bir mühendis arkadaş varsa beri gelsin. Aldığınız "astronomik" maaşın asgarisi resmi olarak bir bankaya kalanı da ya elden ya da başka bir bankaya ödenir. Her ay maaşım ödenecek mi acaba diye strese girersiniz çünkü ayın 10'unda hala hesabınızda bir şey olmadığını görürsünüz. 

Bu şartlar altında eşek bağlasanız dolaba çalışmaz ama bizim insanımız gidip çalışıyor yine de.

Sözüm meclisten dışarı. Memura, öğretmene, öğrenciye "Bekara karı boşamak kolay." hesabı bu işler çok basit geliyor ama gelin görün ki bu ülkenin orta direği sadece onlardan oluşmuyor... Memurlar iflah olmayacaktır ama dershaneler kapandığında öğretmenlerimiz de anlayacaklar ülkenin durumunu. Öğrenciler konuşsunlar şimdilik, onların da okulları bitecek nasıl olsa bir gün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder