Kaliteli ve sağlam üretilmiş olanlar aynı prefabrik olmayanlarda olduğu gibi sağlamdır. Dış panelleri en az 15cm "yanmaz" yalıtım malzemesiyle doldurulmuş olanlar kış koşullarına çoğu betonarme ve karkas evden daha dayanıklıdır. Yanmaz yazdım çünkü ülkemizde cephe yalıtımında XPS ve EPS denen, bildiğimiz, yüksek yanıcılık değerlerine sahip extrude ve normal straforun kullanımı serbesttir (Bu malzemeler Euronorm'da B1 ve B2 sınıflarındadır, zor alev alan ve normal alev alan), bu da katlar arasında yangının sıçramasına sebep olur. Yerine cephe yalıtım malzemesi olarak üstü sıvanacaksa daha pahalı olan taş yünü, yalıtım, panelde dolgu olarak kullanılacaksa cam yünü kullanılmalıdır.
Çelik iskeletle yapılmışsa kaplanan gipskarton panellerin ateşe dayanıklı olmaları gerekmektedir. 12,5mm kalınlığındaki bir panel evinizi ancak 30 dakika yangın nedeniyle çökmeden korur. Çatı, su ve ısı yalıtımı da aynen diğer tip binalarda yapıldığı gibi yapılmalıdır, orada da mümkün mertebe yanmaz malzemeler tercih edilmelidir.
Katlar arasında yapılması gereken ses yalıtımı da betonarme evlerde olduğu gibi prefabrikte de genellikle yapılmamaktadır ve bu durum prefabrik evlerde betonarmeye kıyasla kullanılan hafif malzemelerin yüksek ses ileticiliği nedeniyle tahammül edilemez bir durum olabilir. Aynı durum odalar arasındaki duvarlar için geçerlidir, düzgün yapılırsa sesi geçirmez ama yurdum uygulayıcısı bir çok şeyde olduğu gibi burada da düzgün yapmamaya meyillidir. Ses geçirmez bir panel duvarın iç yapısı panel-yalıtım-hava-yalıtım-panel şeklinde olması gerekirken yurdum insanı bunu panel-hava-panel şeklinde yaparak hem yalıtım malzemelerinden hem de daha kalın bir duvarın kaplayacağı kaybolan net yaşama alanından tasarruf etmektedir.
Bunları sağlarsa ve duvara çarptığınızda çıkan olgun karpuz sesinden de rahatsız olmayacaksanız güzel, hızlı ve temiz bir çözümdür. Yalnız yurdumuzda bir evin maliyetini belirleyen ana faktör %600'lere varan müteahhid kârıdır ardından arsa payı, kaba ve ince yapı malzemeleri en son olarak da işçilik gelir. Diyeceğim şu ki bu şartlarda yurdumuzdaki düşük işçilik maliyetlerinden dolayı tasarruf edilen işçilik, fiyata yansımamakta ve prefabrik evler de betonarme karkas evlerle aynı fiyatlara satılmaktadır. Yani prefabrik evlerin tercih edilebilir olması için düşük işçilik fyatlarının da düzgün bir şekilde fiyata yansıtılması gerekmektedir.
Burada kendi yaptırmayı planladığın müstakil bir evden bahsediyorsak müteahhitten tamamen bağımsız bir mühendise kontrolörlük görevi vererek yapının kritik noktaları betonlanmadan yapıyı kontrol ettirerek müteahhidin malzemeden çalmasını önleyebilirsin. Bu mühendisin kontrolörlük görevi ve yetkisi de sözleşme ile sabitlenmelidir. Bu tür bir kontrolörlük görevi için ödeyeceğin ücret çalınan malzemeden çok daha ucuz olacağı için kârlı çıkan sen olacaksındır. Ben Türkiye'de olduğum halde Türkiye için hiç bir iş yapmadığımdan bilgilerim pek güncel olmayabilir ama sanırım yapı denetim firmaları bu kontrolörlük işini yapıyorlar.
Ayrıca iç Anadolu'nun kışı diyorsan, Ankara için bir müstakil villanın yalıtımını hesaplamıştım ve hesap ortalama 18cm çıktı, yani duvara yapıştıracakları 2-4cm arası yalıtım anca kısmen duvarlarda yoğuşma neminin oluşmasını engeller ve yakıt parasını da cüzi miktarda düşürür. Diyeceğim, gerçekten düşük yakıt masrafları, homojen bir ısı dağılımı, kuru duvarlar, yazın da fırın olmayan bir ev istiyorsan yalıtımda kalınlığa dikkat etmen gerekecektir. Bunu da hesaplayan firmalar var. Genellikle yalıtım yapan ciddi firmalara bunu, yalıtım işinin fiyatına dahil olarak hesaplatabilirsin ama burada o firmanın mali çıkar kaygısı da işin içine gireceği için çıkan yalıtım türü ve miktarı ne kadar sağlıklı olur bilemeyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder